Pro Asyl: Türkiye’de adil yargılanma talihi azalıyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Alman insan hakları örgütü Pro Asyl, Türkiye’deki yargı sürecine ait kapsamlı bir rapor yayımladı. İsimleri “güvenlik nedeniyle” açıklanmayan iki tanınmış hukukçunun yürüttüğü çalışmada, Türk yargısının hükümet tersi tenkitleri kısıtlamak için ceza davalarını kullandığı tenkidinde bulunuluyor. Pro Asyl’in sözcüsü Wiebke Judith, “Siyasi ilişkili ceza davaları Türkiye’de bir maskaralığa dönüştü” sözlerini kullanarak keyfi davaların ve cezaların ülkede gündelik bir durum haline geldiğini savundu.

Pro Asyl’e nazaran bilhassa terörizmle ilgili suçlamalara dayanan davalarda hukukun üstünlüğü mütemadiyen ihlal ediliyor. Örgüt, rapora ait açıklamasında bilinmeyen şahitlerin epeyce yüzeysel sözlerinin, kimi vakit yüzlerce kişinin mahkumiyetine neden olduğunu öne sürdü.

Açıklamada, “Savunma içinse bu çeşit sözlerle başa çıkmak sıkıntı hatta imkansızdır. Avukatların savları çürütmek için şahitleri sorgulama yahut ek sorular sorma bahtı bulunmamakta” denilerek bu durumun, tez ve savunma ortasındaki “eşitlik” unsurunun ortadan kalktığını açıkça gösteren birçok örnekten yalnızca biri olduğuna dikkat çekildi. Pro Asyl, ülkede yargı bağımsızlığının artık garanti altında olmadığı ve davalıların genel olarak adil yargılanma talihlerinin azaldığı tenkidinde bulundu.

İltica müracaatlarında Kürtler başı çekiyor

2024’ün birinci yarısında Almanya’daki Federal Göç ve Mülteciler Dairesi’nde (BAMF) Türk vatandaşlarının yaptığı yaklaşık 16 bin iltica müracaatının kayıtlara geçtiğine dikkat çeken örgüt, evvelki yıllarda olduğu üzere bu yıl da bilhassa devlet kovuşturmasına amaç olan Kürtlerin bu müracaatların ezici çoğunluğunu oluşturduğunu belirtti. Örgüt raporda ortaya konan bilgilerin Almanya’daki iltica karar süreçlerinde daha fazla dikkate alınmasını talep ederken sözcü Judith, “Federal Göç ve Mülteciler Dairesi bu gerçekliği kabul etmeli” sözlerini kullandı.

Pro Asyl’in 140 sayfalık çalışmasının temelini Türk mahkemelerinin ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının yanı sıra Avrupa Kurulu ve Avrupa Komisyonu’nun raporları ile avukatlarla yapılan röportajlar oluşturdu. İsviçre Mülteci Yardımı kuruluşunun da desteklediği ve finansal katkı sunduğu rapora Almanya’daki Amnesty International da mali dayanak verdi.

DW,KNA / SÖ,ET